28 Ağustos 2016 Pazar

Çember Daralıyor


Gargamele yakalanan şirine gibi çaresiz uyandığım bu sabah tabi ki de dünden bugün için yaptığım tüm planları yine unutmuştum.

Evet bu gün ciddi bir konuyla karşındayım.
Unutkanlık benim kronik bir hastalığım arkadaşlar. Not defterlerine, telefonuma notlar yazmaktan yıldım.
Herkesin bir kusuru varsa benimki de bu. Bu yüzden öncelikle gidip Joshua Foer 'in "Einstein ile ay yürüyüşü " kitabını almaya karar verdim.
Joshua Foer; kronik derecede unutkan bir gazetecinin ABD bellek şampiyonu oluşunun öyküsünü kaleme almış.
Her şeyi hatırlama sanatı olarak geçen kitap New York Times Bestseller' da uzunca bir süre kalmış.
Sherlock Holmes 'un bir bölümünde geçen zihin sarayı oluşturmayı öğrettiğini düşünüyorum ama okumadan da fikir yürütmeyeceğim.
Neyse okuduktan sonra tekrar açarım bu konuyu.Umarım virüse kullanılmış antibiyotik gibi işe yaramaz çıkmaz.
Hafıza demişken Nicola Tesla' yı bu konuda anmamak olmaz üniversite yıllarında gecede bir iki saat uyuyarak günde 22 saat çalışan adamın hafızasının bu derece kuvvetli olması hatta laboratuvarı yandıktan sonra bile yaptığı birçok çalışmaya kaldığı yerden devam etmiş olması insanın sinirini bozmaktadır.:)
Fakat burada az bilinen bir gerçeği de aktarmalıyım ki ; (empati kitabını okuyanlar anımsayacaktır )

Tesla' dan ziyade sinir bozucu birisi varsa o da Edison 'dur. Tesla babası öldükten sonra üniversiteden ayrılıp Edison Company 'de çalışmaya başlar ve bu harika adam tahmin edersiniz ki bir şekilde Edison'la tanıştırılır yani Amerika'ya gelir.
Edison da Tesla 'yı burada çalışması için işe alır ve kendi icadı olan doğru akım dinomalarını yeniden tasarlamasını karşılığında da yüklü bir para ödemeye söz verir. Bir yıl içinde tasarımı bitiren Tesla Edison'dan parasını alamaz.
Garibim parasını çıkarmak için saçma sapan işlerde sürünüp diğer taraftan da icatlarına devam eder.

Zaten küçükken 17 tane böceği bir fırıldağa yapıştırıp ilk motorunu üreten bir zeka'dan sonu gelmeyecek olan icatlar zincirini tahmin etmek zor değil.

Tesla daha çok alternatif akım üzerinde çalışıyordu Edison ise doğru akım üzerinde çalıştığından aralarında" Akımlar Savaşı" başladı.

Doğru akım uzun mesafelerde telleri erittiğinden Tesla'nın alternatif akımı bu savaşı kazanacağı açık ara belliydi fakat Edison 'un kahpeliği burada devreye giriyor ve işteee propaganların propagandası alternatif akımla çalışan "İLK ELEKTRİKLİ SANDALYE" tasarlanıyor.
Alternatif akımın ne kadar tehlikeli olduğunu insanlara göstermeye çalışan edison başıboş kedi ve köpekler üzerinde bunu deniyor. Hatta en son bir filin üzerinde bu sistemi deneyip bir fili öldürüyor.

Edison 'un yaptığı tüm karalamalara rağmen hükümet tesla'yı tercih ediyor ve sonrası zaten bildiğiniz tarih.
Aslında radyonun mucidi kim denildiğinde verilecek bir cevap olan Nicola Tesla 'nın anlatılacak ne kadar çalkantılı bir yaşamı varmış...neticede Edison ve Tesla'nın savaşını günümüzde temsil eden AC/DC grubuna da buradan sevgiler.( her ne kadar hard rock dinlemesem de...)

Bu arada konusu gelmişken  en sevdiğin albüm nedir ? merak ediyorum..!!
 Benimkini soracak olursan en sevdiğim Hindi Zahra 'nın
"Homeland" albümü. (daha önce dinlemediysen mutlaka amigdalanı bu hazla tanıştırmalısın derim )
bir diğeri isee best 'im olmasa da en sevdiklerimden biri ve bu yazıyı yazarken de dinlediğim
Pink Floyd'un "ANİMALS"albümüüü.

Pink Floyd hakkında ne kadar bilgi sahibisin bilmiyorum ama en güzel albümlerinden olan Animals George Orwel 'ın (evet evet 1984 'ün yazarı efsane varlık !! ) Hayvan Çiftliği' nden esinlenmiş.

kendisi burada.

Yani kitaptaki gibi albümde de üç tip hayvan var : Köpekler aç gözlü iş adamlarını temsil ediyor.
Domuzlar politikacıları ve koyunlar da tahmin edersin ki geriden gelenleri , domuzların peşinden sürüklenenleri temsil ediyor.

Neyse bu günlük benden bu kadar görüşürüz.






4 yorum:

  1. (mail de atmıştım aslında) yorum yazmıcaktım yazayım yinede, ac/dc hard değil rock and roll daha yakındır(pink dinleyen biri için biraz hard gelebilir evet), the prestige filmiyle bu elektrikçi çocukların mevzunu çok benzetirim birbirine hatta teslayı toprağı bol olsun diyecem kül oldu herif David Bowie oynamıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabiki yaz ben sık yazamasam da aralarda geliyorum ve senin yorumunu görmek güzel oluyor :) Evet bana hard geliyor biraz :)) o film efsaneydiii evet orda biraz göndermeler vardı hatırlıyorumm ben de iyi yakalamışsınnn :))

      Sil
  2. ha birde B12 al koyu yapraklı yeşilliklerle birlikte tüket.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar hoşgeldinn :)) B12 eksikliği çıkmadı sonsuzcum , alamıyorum o yüzden :(( ama düşünceler sabun gibi kayıyor beyin kıvrımlarımdan :)

      Sil