20 Aralık 2014 Cumartesi

Arpacık bayramımız kutlu olsun !



Selam Arkadaşlar ; 
Bir sınav başlıyor diğeri bitiyor pratik bitiyor, teorik başlıyor derken saçma sapan bir döngü içerisindeyim , beynimde çemenler kokuşuyor ,kafam kayseri olmuş durumda.
Böyle kendimi piramidin en alt tabakasındaki  otlarla bütünleştirir oldum , bu okul beni tüketiyor ama tükenmemekte DİRENiyorum , neden mi ?? çünkü çok şanslıyım ! belediyelerimizin ağaç ekim-dikim çalışmaları son hızla devam ediyor..!
Her neyse ; Bu günkü konumuz Hindistan arkadaşlar ! birkaç zamandır canımı sıkan bir konu var ki değinmeden geçemeyeceğim ;
Hindistanda kaju diye bir şey var ve adamlar gidip öküze tapıyorlar.! Akıl alır gibi değil ! Kaç kişiyiz burada kajuyu seven  ? bilmiyorum ama ben aşığım kendisine. Portekizlileri sevme sebebim , YA bir insanlık kaju meyvesini  bulup da çekirdeğinden böyle mükemmel bir şey nasıl çıkarır helal olsun. brezilyayı işgal etmelerindeki en büyük hayırdır arkadaşlar.  





Hindistan ilginç bir ülke vesselam ; Şaşkınlıklar içerisinde hayatlarını gözlemliyorum , gözlemliyorum bi halt bulamıyorum , Kendimi kuzey kore deki kim gibi hissediyorum. 
Kim ?  bil bakalım (!) (zaten bir tane var adam isim konmasına bile yasak getirdi.)
 Eveeeet bu rezil espriden anlaşılacağı üzere bu bölümü seçmeyin arkadaşlar ,  seçmeyin bak sonra böyle benim gibi olursunuz !
HAyır Nasıl olmayayım ki ? Okuldan eve geliyorum , kıtalar arası yolculuğun ardından gelip de evde bulduğum şey ; her kanalda nevi şahsına münhasır evlendirme programları.  Değişik sabahlar da Nihat hatipoğlu var bir tane ona sorular geliyor geçen bir soru gördüm ;   Hocam Yumurta pişirirken yumurta top oldu içine cin kaçmış olabilir mi  ? hayır kaçsa ne olacak olan civcive oldu sana olan ne yani nedir senin derdin ? yok işte , Hocam su içerken ossurdum günah mı ? ,  Hocam evde tuvalet kağıdı bitmişti , peçeteye sildim günah olur mu ?  
(Peçeteye günah iffetli olup sildirmeyecekti kendine sana bir şey olmaz ) 
Günah tabi be manyak mısın ! sorulur mu bu az düşün ya.(!)

Hafta sonu da desen zaten herkes birbirini kaybetmiş arkadaş. birinin karısı kaçmış birinin kocası kaçmış birinin kedisi kayıp. Kediyle kocayı bulmak kolay ; Mart yaklaşmışsa kedi en yakındaki dişi kedi civarlarındadır, erkek de azıcık para kazanmışsa kuzeyde Putin’e doğru emin adımlarla ilerlemiştir. Sen niçin müge anlıya çıkıyorsun , meşgul etme kadını münevveri çözmüş kadın o ,  atla uçağa git Rusya'ya oradaki barlara pavyonlara bak 2 günde bulursun adamı.

Sen onu bunu bırak müge anlıcım , kediymiş ,  kocaymış bunların yenisi bulunur, sen çamaşır makinasına çift olarak koyulup da  tek olarak çıkan çorabı bul bana , ben senin 4 bölümlük paranı cebimden vericem.  (veremedi!)

Zaten çorapları çiftleştirirken de kendimi esra erol gibi hissediyorum tövbe estağfirullah ,  2 yıkamadır makinadan tek çıkan bir çorabı tommy marka çorapla eşleştirdim . Valla bundan iyisini bulamaz , Bir dahaki yıkamadan da tek çıkarsa İbrahim tatlısese vericem çorabı, dicem al ne yapıyorsan yap , adam sürekli eşleşiyor bunun da eşini bulur bence.
 ya da şuna vereyim bak madem konumuz hindistan. oha deme , hindistanın nüfusuna vurup hesap yapınca , adamın 5-6 karısı var gibi öyle düşün.

Şimdi asıl önemli konumuza gelelim arkadaşlar yarın ;
                                  ARPACIK BAYRAMI !

Sen diyeceksin ki bu bayram nedir nereden çıktı böyle ?

Ben bunun hep tarihçesini anlatacağım sana öncelikle bu bayram taş devri zamanlarına dayanmakta olup eski adı sapan bayramı olarak bilinirdi , daha sonra teknolojik gelişimlerle silah bulunduktan sonra gez göz arpacık kuralından yola çıkarak , adı arpacık bayramı oldu.
Bu bayramın zengin hint aileleri tarafından oluşturulduğunu düşünüyorum , zira çok zengin hint kadınları dirseklerine kadar doldurdukları altın bileziklerle olsun boyunlarındaki altın ağırlıklarıyla olsun bir hayli zorlanmışlardır ve aynı zamanda rahat hareket edemez hale gelip değişik hastalıklara zemin hazırlamışlar. Bundan dolayı ortaya çıkan bu bayram ; “Bak” ama alma yasasını kısa bir süre için insan iradesini sınamaya yöneliktir.
Bu bayramın asıl amacı dostlarım ;  kişinin iradesine , benliğine dayanmakta ve sevdiklerimizi sevindirmeye dayanmakta.
 Şimdi önündeki en uygun boş zamanında alışverişe çıkıyorsun , ama sadece bakmalık olarak alışverişe çıkıyorsun , bu bir tür detoks  canlarım ruhsal bayram.

Kadın erkek hiç fark etmez bütçen el verdiği kadar gözüne kestirdiğin , aşırı beğendiğin birkaç şeyi akılda tutmak üzere alışverişe çıkıp , onları  hafıza sarayına yolluyorsun. Ve bu alışverişteki kuralımız  sadece en sevdiğin insana hediye alabiliyorsun ,  kendin için bir şey almıyorsun, sadece almak istediklerini aklında tutmaya çalışıyorsun.
Ama asla almıyorsun ! hunharca beğensen bile almıyorsun  , 10 gün bekliyorsun , 10 gün  sonra hala unutamadıysan , hala düşündüğünde aynı heycanla almak istiyorsan  10 gün sonra ancak  öyle gidip alıyorsun.
 Ve sen bunu yaptığında hem aldığın eşyanın değerini daha çok biliyorsun , hem öz iradenle zihnini kontrol altına almış oluyorsun , hem de sevdiğin insan için aldığın o hediye senin için daha özel bir hal alıyor çünkü insanın kendine hiçbir şey almadığı bir alışverişte ,  başkasına bir şey almak Hindistan’a gidip kaju yememeye benzer. (ay nasıl bağladım)




Neyse Arpacık bayramımız kutlu olsun !

Bu arada son olarak son zamanlarda scorpions dizisine sardım baya da hoşuma gitti ; belki sende beğenirsin bir bak istersen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder